Burun ameliyatı sonrasında karşılaşılabilecek sorunlardan biri burun çökmesidir. Bu durum estetik ve fonksiyonel problemlere yol açabilir. Dolayısıyla hızlı ve etkili bir müdahale gereklidir. Hastalar çökmeyi fark ettiklerinde derhal cerrahlarıyla iletişime geçmelidir. Revizyon rinoplasti sıklıkla başvurulan bir çözüm yöntemidir. Bu işlem esnasında vücudun başka bölgelerinden alınan kıkırdak greftleri kullanılarak yapısal sorunlar giderilir. Alternatif olarak enjekte edilebilir dolgular da geçici çözüm sunabilir. Ancak bu yöntemlerin seçimi çökmenin derecesine göre belirlenmelidir.
Burun Ameliyatı Sonrası Burun Çökmesinin Belirtileri Nelerdir?
Burun ameliyatı sonrası yaşanan çökme belirtileri çeşitlidir ve hastaların bu durumu tanımaları önemlidir. İlk olarak burun tıkanıklığı ve nefes alma güçlüğü dikkate alınmalıdır. Hasta solunum yaparken burundan hava almakta zorlanabilir. Bu burun deliklerinin içe doğru çökmesiyle daha belirginleşir. Özellikle derin nefes alırken veya fiziksel aktivite sırasında bu durum kendini gösterir.
Burun Yapısındaki Değişiklikler:
Ters-V deformitesi ameliyat sonrası sık karşılaşılan bir durumdur. Burun köprüsünde ters V şeklinde bir çökme meydana gelir.
Burun delikleri nefes alırken içe doğru çökebilir.
Revizyon ameliyatı gerektiren ciddi yapısal bozukluklardan biri olan bu çökme burun içi valfinin yetersiz kalmasından kaynaklanabilir. Bunu belirlemenin yollarından biri Cottle Manevrasıdır. Hasta bu manevrayı uygulayarak yanaklarını yana çektiğinde eğer hava akışında belirgin bir iyileşme olursa iç burun valfi çökmesi söz konusu olabilir. Breathe Right şeritleri de benzer şekilde bir test aracı olarak kullanılır. Şeritler burna yerleştirildiğinde semptomları hafifletir.
Burun çökmesi olan hastalar genellikle horlama ve uyku bozuklukları yaşar. Burun pasajlarından hava akışının azalması horlama veya diğer solunum problemlerini tetikler. Kalıcı burun tıkanıklığı ise tipik tedavilere rağmen devam eden bir tıkanıklık hissidir ve bu durum daha ziyade yapısal bir problemi işaret eder.
Rinoplasti Sonrası Burun Çökmesi Nasıl Tedavi Edilir?
Rinoplasti sonrası karşılaşılan burun çökmesi çeşitli tedavi yöntemleriyle ele alınabilir. Öncelikle cerrahi olmayan seçenekler değerlendirilir. Hafif vakalar için etkili olan bu yöntemler arasında;
Burun genişleticilerinin kullanımı,
Topikal burun kortikosteroidleri,
Salin burun spreyleri bulunur.
Bu yöntemler inflamasyonu azaltarak hava akışını iyileştirebilir. Özellikle Breathe-Right şeritleri gece boyunca burun pasajlarını mekanik olarak destekleyerek semptomları hafifletmeye yardımcı olur. Bununla birlikte bu seçenekler genellikle sadece geçici çözümler sunar. Etkileri yetersiz kaldığında veya durum daha ağır bir hal aldığında cerrahi müdahaleler gündeme gelir. Şiddetli vakalar için uygulanan cerrahi teknikler şunları içerir:
Spreader Greftleri: Burnun orta kısmındaki zayıflığı gidermek için kullanılır.
Batten Greftleri: Eksternal valv çökmesini önlemek amacıyla lateral duvarlara yerleştirilir.
Alar Batten Greftleri ve Lateral Crura Strut Greftleri: Burnun yan kısımlarını destekleyerek çökmenin önlenmesine yardımcı olur.
Ayrıca revizyon rinoplasti de çözüm olabilir. Bu işlem yapısal sorunları gidermek için genellikle kulak veya kaburga kıkırdağı kullanılarak yapılan ikincil cerrahiyi içerir.
Ameliyat Sonrası Burun Çökmesi Yaygın Mıdır?
Ameliyat sonrası burun çökmesi özellikle rinoplasti ve septoplasti sonrasında karşılaşılan yaygın bir komplikasyondur. Bu durum burun valfinin çökmesiyle daha belirgin hale gelir. Burun valfi hava akışını düzenleyen kritik bir bölgedir. Çökmenin ana nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Cerrahi Değişiklikler: İşlem sırasında burun valfini destekleyen kıkırdaklar istem dışı zayıflayabilir.
Yara Doku Oluşumu: Ameliyat sonrası gelişen yara dokuları burun geçişlerini daraltabilir.
Mevcut Durumlar: Anatomik özellikler örneğin deviye septum riski artırabilir.
Bu komplikasyon hastaların memnuniyetini olumsuz etkileyebilir ve ek cerrahi müdahaleleri gerektirebilir. Tedavi yöntemleri arasında burun valfini yeniden yapılandırmak için kıkırdak greftlerinin kullanılması yer alır. Alternatif olarak daha az invaziv yöntemler de düşünülebilir:
Burun Dilatörleri: Geçici rahatlama sağlayabilir.
Enjekte Edilebilir Dolgular: Çökmüş alanlara hacim kazandırabilir.

1976 yılında İzmir’de doğan Prof. Dr. Murat Songu, İzmir Atatürk Lisesi sonrası 1994 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanlık eğitimini Celal Bayar Üniversitesi’nde tamamladı. 5 Eylül 2014 tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’nde yapılan sözlü sınavı ile “Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Doçenti” olmaya hak kazandı. Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Bursu’nu kazanarak Şubat 2016 – Mayıs 2016 tarihleri arasında Amerika’da Pittsburgh şehrinde UPMC (University of Pittsburgh Medical Center)’da Robotik Cerrahi Ünitesi’nde çalıştı. 2 Nisan 2021 tarihinde “Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Profesörü” olmaya hak kazandı. Evli ve iki çocuk (Ayşe Songu, Selim Songu) babasıdır.